Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
dead end
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
çıkmaz sokak.
Noun
ucu (kör tapa ile) tıkalı boru.
Noun
çıkmaz, içinden çıkılması/çözümü imkânsız durum/sorun.
We've come to a dead end in our effort to reach agreement.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be at a dead end in one's job
iş inde çıkmaza girmek
Verb
be at a dead end in one's job
işinde çıkmaza girmek
Verb
come to a dead end
çıkmaza girmek
Verb
come to a dead end
tıkanıp kalmak
Verb
political dead end
herhangi büyük bir kentin belediye başkanlığı
political dead end
politik son
dead end job
çıkış yolu olmayan durum
dead-end
çıkmaz, sonu gelmez, sonuçsuz, neticesiz, ilerisi ümitsiz.
I want to leave this dead-end job of mine.
dead-end kids
k.d.
(hayatı kavga ve mücadele ile geçen) fakir mahalle çocukları.
Adjective
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.